İnsan, Tanrı’nın tüm yarattıklarının üstündedir, yaratılışın tacıdır. Yaratılış 1:26-27’de Tanrı’nın insanı yaratmayı seçtiği, O’nu kendi “sureti”nde yarattığı, bu yaratığın amacını belirtmek üzere önemli bir İbranice fiil olan “bara”yı (‘yaratmak’ anlamında) sadece üç kez kullandığı ve insanlığa yaratılışın geri kalanı üzerinde egemen kıldığı görülür (krş. Mez. 8). Tanrı’nın benzeyişinde yaratılan insan, Tanrı’nın karakterine uygun biçimde, O’nun adına tüm yaratılışı yönetecek yardımcı vekildir. Ancak insanda günahın etkin olmasından itibaren, insan bu egemenlik görevini Tanrı’nın vahyinden bağımsız sürdürmektedir. İnsanda görülen “Tanrı sureti” (kişiliği, isteği, duyguları ve bilgisi, başkalarıyla ve Tanrı’yla ilişki kurma yetisi), günahla bozulmuş olsa da, yok olmamıştır. İnsanlık hâlâ o suretin onurunu elinde tutar (Yar. 9:6; Yak. 3:9); insanın “Tanrı’nın sureti” olması, tıbbi etik kararlarda ve hukukta önemli bir temeldir (krş. Yar. 9:6). Günahlılığına rağmen insanlık, Tanrı’nın sureti olarak egemenlik görevini sürdürürken edebiyat, sanat, müzik, bilim, teknoloji, yönetim ve çevre koruması gibi işlerle dünyaya bereket olabilir. İnsan, içsel ve dışsal yönleri ayrı ayrı incelense de en nihayetinde bir “birlik” sayılır. İçsel yönler pek çok terimle ifade edilir (ruh, can, akıl, yürek gibi) ve bunların tümü bir bütün olarak insanın, gerek Tanrı’yla gerekse aklın ve duyguların çalıştığı alanlarla arasındaki çeşitli ilişkilerini ve rollerini gösterir. İnsan toplumsal bir yaratıktır; bu nedenle hem Tanrı’ya hem de başkalarına bağlıdır. Kutsal Kitap, itaat etmek veya günah işlemek için bir araç olarak kullanılan bedenin değerini vurgular (krş. Rom. 6:12-13). İnsanlar dirilişte yenilenmiş bedenlere kavuşacaktır (ayrıca bkz. Diriliş). Tanrı’yla ilişki içinde yaşamak üzere yaratılan insan, kendisini ancak Tanrı’yla iman yoluyla ilişki kurduğunda doğru ve tam olarak tanıyabilir. Hem erkek hem de kadın Tanrı’nın “suretini” paylaşır, fakat yaratılış amacının yerine gelebilmesi için sağlanması gerekli bir rol ayrımı vardır. Bu ayrım, Üçlübirlik’te görülen sevecen itaatte ve yetki paylaşımında da görülür. İnsanlar, kurtuluş için Mesih’e benzer olmak üzere “yenilenirler” (Yar. 1:26-27; Mez. 8; Ef. 4:24; Kol. 3:10).

Kutsal Kitap ayetleri bibleserver.com web sitesinde yeni bir pencerede açılacaktır.

Kaynak: Açıklamalı Kutsal Kitap. (İstanbul: Yeni Yaşam Yayınları, 2010) s. 9.

Telif Hakları © 2010 Yeni Yaşam Yayınları. İzin ile kullanılmıştır.